Markette gıda dışında sert fren

Marketteki yüksek fiyatlar vatandaşa gıda dışındaki harcamada fren yaptırdı. Geçen hafta İzmir’de bir araya geldiğimiz CarrefourSA CEO’su Kutay Kartallıoğlu’nun verdiği bilgiye göre, temel ihtiyaç ürünlerine yönelen ve gıda dışındaki harcamalarını erteleyen vatandaşın bu eğilimi arttı. En yavaş büyümenin gıda dışı kategoride, yani ev ürünleri ve elektronik ürünlerde yaşandığını söyleyen Kartallıoğlu, “Bu kategoride enflasyonun etkisiyle ciro bazında daralma yok ama adetsel bazda yüzde 20 civarında küçülme mevcut. Bir ürünü satın alacakken ‘şimdi gerek yok’, ‘gelecek ay bakalım’ şeklinde ilerleyen bir müşteri davranışı var. Harcanabilir gelir azaldı. En yavaş büyüme gıda dışı kategoride yaşanıyor” dedi.

MARKET MARKALI ÜRÜNE TALEP ARTTI

Temel mutfak harcamasına yönelen vatandaş ayrıca, daha uygun fiyatlarıyla öne çıkan ‘private label’ yani market markalı ürünlere yöneliyor. Bu ürünlerin toplam ciro içindeki payının son bir yılda yüzde 15’ten yüzde 17’ye yükseldiği bilgisini veren Kartallıoğlu, sene sonuna kadar market markalı ürün sayısının yüzde 25 artışla 750’ye yükseleceğini dile getirdi. Kartallıoğlu, “Özellikle süt, su, yumurta, sıvı yağ, pirinç ve çikolata gibi gıda ürünleri başta olmak üzere tuvalet kâğıdı, kâğıt havlu, peçete gibi kâğıt grubu da en çok tercih edilen ürünler arasında yer alıyor” diye konuştu.

‘ADIMIZ KAZIKÇIYA ÇIKIYOR’

Kartallıoğlu ile sohbetimizde öne çıkan detaylardan biri de, tüketici davranışında değişikliğe yol açan yüksek fiyatların, vatandaş kadar perakendecilerin de gündeminde olduğuydu. Sürekli değişen etiket fiyatlarından kendilerinin de rahatsız olduğunu söyleyen Kartallıoğlu, “Mağazada çalışan arkadaşlarım iyi bilir. Etiketler değiştiğinde müşterinin yüzüne bakamıyorlar” dedi ve şöyle devam etti: “Gıda perakendecisi olarak zam yapmak kadar, raftaki ürünün etiketini değiştirmek kadar zül gelen bir şey yok. Müşteri ‘geçen hafta bu ürünün fiyatı şu kadardı’ diye soruyor. Adımız kazıkçıya çıkıyor. Net bir şekilde söyleyeyim, üreticiden zam gelmediği sürece hiçbir ürünün fiyatını bir kuruş oynatmıyoruz.”

‘UCUZ ETİKET İÇİN EKİLEBİLİR ARAZİ ARTMALI’

Yıllar içinde ekilebilir tarım arazilerinin azalması, tarımdan kopan çiftçilerin sayısının artması ve buna bağlı olarak üretimde yaşanan sorunlar malum… Hepsi, artan maliyetlerle birleşerek gıda enflasyonu olarak yansımaya devam ediyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın TÜİK verilerine dayandırdığı bir raporunda, 1990-2018 döneminde Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 45.2 oranında artarken, aynı dönemde kişi başına düşen tarım alanlarındaki daralmanın yüzde 39.3 olduğuna dikkat çekilmişti. Kartallıoğlu da Türkiye’de gıda enflasyonunun düşmesi için öncelikle bu yapısal sorunların düzelmesi gerektiğine vurgu yaptı.

“Gıda enflasyonunun düşmesini bekliyorum ama bu, üretim kapasitesiyle alakalı bir konu. Türkiye’de üretim artacak ki gıda enflasyonu azalsın” diyen Kartallıoğlu, şöyle devam etti:

“Ekilebilir tarım arazisi 21 milyon dönümden 17 milyona geriledi. Nüfus artarken ve turizm gelişirken tarım arazimiz azalıyor. Kısa vadede ‘bu kış bunu yaptık, düşecek’ diyebileceğimiz bir gıda enflasyonu yok. Gıdanın büyük bir kısmı kuruna bağlı. Çiftçinin ektiği tohum ve hayvancının verdiği yem hep üzerinden geliyor. Yediğimiz yumurtanın yüzde 75’i, tavuğun yediği yemin maliyeti. Dolayısıyla ülkede ikame edilen malları yurt içinde geliştirirsek fiyat düşer.”

8 BİN ÇİFTÇİYLE ÇALIŞIYOR

CARREFOURSA’nın 60 ilde 1100 mağazası olduğunu ve bayileri dahil olmak üzere toplam kadrosunun 15 bin kişiye ulaştığını söyleyen Kartallıoğlu, “Türkiye’nin birçok bölgesinden 8 bin çiftçi ile çalışıyoruz. Yerel üreticinin ürünleri 13 ülkeye ihraç ediliyor. Yılda internet üzerinden ve fiziksel mağazalarımıza 207 milyon müşteri ziyareti gerçekleşti. E- ticaret kanalımız ayda 8.5 milyondan fazla ziyaret ediliyor, ayda 265 bin siparişi teslim ediyoruz” diye konuştu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

x